Elimde fırçam,
önümde en sevdiğim boyalarımla kirlenmiş önlüğüm, tualimin başına geçmeyi
bekliyorum.
Boya kutumda gözüme bir anlık yeşillerim ilişiyor, sanki beni dürter gibiler, ayağa fırlıyorum; haki yeşilim, küf yeşilim, ama ikisini bir arada kullanamam ki, o an en yoğun hislerimle elimi uzatıyorum ve birini seçiyorum, yanına da ona en yakışanı, vazgeçilemezimi yerleştiriyorum; beyazımı.. İkisi de ruhuma can katıyor sanki, saf duygularımı veriyor tualime, biçimlerin kıvrımlarını sağlıyor. Durup bakıyorum. İşte ilk darbeyi vurdum tualime. Bunu senin için yapıyorum Ey Aşk!! diye haykırıyor sanki içim.. Bir yandan Ney sesleri beni mest ederken, bir yandan da kayboluyorum ruhumun şenliğinde. Her zamanki gibi elim nereye doğru kayarsa, sonunda ne çıkacağını bilmeden ilerliyor resmim, bulutların tepesinde gibiyim, yaşıyorum tualimin içinde, fırçamın eşliğinde…
Boya kutumda gözüme bir anlık yeşillerim ilişiyor, sanki beni dürter gibiler, ayağa fırlıyorum; haki yeşilim, küf yeşilim, ama ikisini bir arada kullanamam ki, o an en yoğun hislerimle elimi uzatıyorum ve birini seçiyorum, yanına da ona en yakışanı, vazgeçilemezimi yerleştiriyorum; beyazımı.. İkisi de ruhuma can katıyor sanki, saf duygularımı veriyor tualime, biçimlerin kıvrımlarını sağlıyor. Durup bakıyorum. İşte ilk darbeyi vurdum tualime. Bunu senin için yapıyorum Ey Aşk!! diye haykırıyor sanki içim.. Bir yandan Ney sesleri beni mest ederken, bir yandan da kayboluyorum ruhumun şenliğinde. Her zamanki gibi elim nereye doğru kayarsa, sonunda ne çıkacağını bilmeden ilerliyor resmim, bulutların tepesinde gibiyim, yaşıyorum tualimin içinde, fırçamın eşliğinde…
Günler, aylar
geçtikçe olgunlaşmalarımı izliyorum sanki tuallerimde. Hepsinde ayrı tatlar
oluşmuş, aslında hepsi de amatörce... Belki bir gün beni anlamak isteyenlere, beni
anlatacak bu tablolar..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder