29 Ağustos 2012 Çarşamba

Çorba Tarifleri


Perşembe'den beri öksürük, tıksırık, burun tıkanıklığı, :(:( hepsi bir arada. Önce kayınvaldemler, ardından eşim, son sırayı bana savdılar ne yazık ki J  Ben de gücümün yettiğince, eşim ve kendime en azından sağlıklı beslenebilelim diye doğal yöntemleri kullanmayı denedim. Mercimek, Sebze, Tarhana veee Özel Tavuk Suyuna Çorbam... Çorbalarımın yanında özel karışım bitkisel çayımı da kısaca anlatıcam sizlere.
 
Hangisinden başlayayım; Mercimek ve Tarhanayı anlatmama sanırım gerek yok, herkes çok rahatlıkla bu çorbaları biliyordur. İkisi içinde benim vazgeçilmezimi söylemeden geçmeyeceğim; Mercimek için bol kimyon, Tarhana için, bir çorba kaşığı yoğurt ( bunu Deniz kardeşimden öğrendim), yarım çorba kaşığı salçayı karıştırıp, ıslattığım tarhanaya yedirip pişiriyorum, sonra bol kırmızı biber, nane :):)
 
Gelelim benim içmeyi aslında kokusu yüzünden hiç sevmediğim, ama kendi yöntemlerimle sevmeye alıştığım Tavuk suyuna Çorbama...
2 ince kıyılmış tavuk göğüslerini suya haşlanmaya koyuyorum, tabi haşlarken içerisine daha sonradan çıkartılmak üzere 2 adet kuru defne yaprağı, bir küçük salkım karabiber taneleri, bir küçük soğan, bir yeşil biber,  taze zencefil dilimi(1-2 ince dilim), 2 diş sarımsak ekliyorum, hepsini kaynatıyorum (Defne yaprağını, karabiber salkımını ve zencefil ile soğanı, daha sonrasında çıkarma sebebim, hepsi özlerinde acılık içerdiği için sadece vitaminlerini versinler diye bir süre kokuları çıkana kadar kaynatmayı tercih ediyorum.) . Bir domates rendesini, bir tutam dereotunu (kıyılmış), biraz sıvıyağı ekliyorum. Didiklenmiş tabukla eminim çok daha güzel olacaktır, yanlız işten gelmiş kişiler için en çabuk olabilecek tarzı sanırsam bu :) En son da yarım kase şehriyeyi ekliyorum. Tuzumuzu, toz karabiberimizi, 2-3 parça limontuzumuzu hatta kimyonumuzu da ekliyorum. Sonra içerisine limon sıkarak, şifa niyetine içiyorum. Afiyet olsun, hastalığınıza şifa olsun :)
 
Sebze çorbama gelince; Anneciğimden öğrendiğim, vazgeçilmez çorbam; Aklınıza ne gelirse, sanırım 12-13 çeşit sebzeyle pişiriyorum bu çorbamı.
İçindekiler; Patates, Havuç, Soğan, Pırasa (tabii varken), Brokoli, Zencefil, Ispanak yaprakları, Taze Fasulye dilimleri, kabak, maydanoz, dereotu, sarımsak,  tabiiki domates; şimdilik aklıma gelenler...
Bunlardan rendelenecekleri rendeleyip bol suda haşlamaya koyuyoruz. Dilimlenecekleri dilimleyip ekliyoruz, yeşilliklerimizi de doğrayıp en son eklemesini yapıyoruz. Ben genelde sebzelerim bir taşım kaynadıktan sonra içine ya arpa şehriye ya da erişte atıyorum. Bir kenarda sıvıyağda, karabiberimi, kimyonumu, nanemi, çevirip çorbama ekleyince, içilmeye hazır hale geliyor. Piştikten sonra bol limon karıştırarak, yanında hiçbir şey yemeden doyacağınız muhteşem iyileştirici çorba ağızlara layık hale geliyor. :)
 
Not: Şu an fotoğraflarım bu bilgisayarımda kayıtlı değil, daha sonrasında paylaşıyor olacağım.
 
Özel karışım çayıma gelince;  bir tutam Ihlamur içine, bir kabuk tarçın, taze zencefil dilimi, taze elma dilimi, limon dilimi ve hatta suyu, karanfil taneleri (ne kadar isterseniz) ekleyerek kaynatıyorum, sonrasında içerisine bol limon ve balla karıştırarak iyileşmek niyetiyle içiyoruz.
 
Hasta olmamanız dileğiyle...

Mangolu Kek


Niye mi Mango? J Aldığım bir tanecik Mangom oldukça sertti, yemesi çok keyifli olmayınca onu kek yaparak leziz bir hale getirmek geldi aklıma.

İşte leziz kekim;

3 yumurtayı, 1 bardak dolusu tozşekerle iyice çırptım, yumurta kokusundan benim gibi rahatsız olanlar varsa, bu çırpma esnasında bir paket vanilyayı da ekleyebilir. Sonrasında ¾ bardak sütü, ¾ bardak sıvıyağı ekledim, 2bardak dolusu unu, (karıştırdıktan sonra eğer gözünüze biraz daha katı gelmesini isterseniz yarım bardak daha un katabilirsiniz, ben içine yarım bardak kadar ceviz koyduğum için gerek duymadım), yarım paket kabartma tozunu ekledim. Kekimin ana harcı tamamlandı. Bundan sonrası isteğe kalmış, ben Mangoyla-tarçını ve cevizi çok yakıştırdım. O yüzden bu içlemeyi kullandım, hepsi göz kararı, ne kadar isterseniz… Karıştırma işlemimiz bittikten sonra ısıtışmış 175derecelik fırınımıza 35-40 dakikalığına pişirmeye koyuyoruz. Mango yerine yumuşak şeftali de çok güzel olacaktır. Yalnız bu tarz meyveler koyduğumuzda spatul ile harcımıza, yavaş yavaş (yedirerek) malzemeyi karıştırmanızı tavsiye ederim. Afiyetler…

27 Ağustos 2012 Pazartesi

Biraz melankolik, biraz gerçek...


Gece İncir Reçeli adlı Türk Yapımı, dramatik bir film izledik eşimle. Tabi ben yine gözyaşlarımı tutamadım L. Açıkçası Türk filmlerinde geldiğimiz nokta beni gerçekten çok mutlu ediyor, farklı bir konu ve farklı bir tarzı vardı, eşime göre film, biraz durağandı, ama bence başarılıydı.

İslim Kebabı


Öncelikle 6 tane düzlerinden seçtiğimiz mümkünse kalın patlıcanlardan alıyoruz, bunları boylamasına incecik kesip, tuzlu suda yaklaşık 15-20 dakika bekletip sularını süzdürüyoruz, temiz suda yıkadıktan sonra peçeteyle fazla sularını alıyoruz. Ben yağın içinde kızartmak yerine, bu dilim patlıcanları tost makinasında üzerine az yağ sürerek kızartmayı, ızgaralamayı tercih ediyorum (aynı lezzeti de veriyor, denemelisiniz).

Patlıcanların hepsini tost makinasında kızarttıktan sonra, içi hazırlamaya geçebiliriz. 6 patlıcan için 300gr kıyma oldukça yeterli geliyor, içine bir soğan rendeliyoruz. Baharatlarımızdan karabiber, kimyonumuz ve tuzumuzu da ilave ediyoruz. Bu arada soğanı rondodan geçiriyorsanız, içerisine bir tutam maydanoz da atsanız çok yakışır (benim gibi maydanoz sevenler için).

Şimdi gelelim en zevkli kısmına, iki kızarmış patlıcanı alıyoruz, t şeklinde üst üste koyuyoruz, ortasına küçük bir parça köfte ekleyip, patlıcan dilimlerini katlayıp, üzerine bir kürdan yardımıyla tutturuyoruz, üzerine küçük bir dilim domates ve biber de süslemeye yardımcı olması için kürdana batırıyoruz. Bütün malzememiz bitince 1diş sarımsak, bir kaşık biber salçası, bir yemek kaşığı zeytinyağlı iki bardak sıcak suyu ilave ediyoruz.
Bir süre fırında üzeri folyolu yaklaşık 200derecede pişiriyoruz,  yarım saat sonra folyoyu alıp derecesini 175'e düşürerek, üstündeki sebzeler pişene kadar fırında tutuyoruz.
Ben bu patlıcanlarla köfteleri sarma işinden oldukça keyif aldım ve daha önce neden denememişim bilemedim. Yanına da Jasmin pirinciyle yapılmış pilavımla sunumu çok leziz oldu. :)

Afiyet olsun sizlere, iyi keyifler…

23 Ağustos 2012 Perşembe

Böğürtlen ve Ahududulu Pastam...

Öncelikle pandispanyamızı yapıp fırında pişmeye koyduk. O pişerken, muhallebimizi ocakta yapmaya başladık. Pandispanyamızın tarifi benim Sevgili Cahide Ablam'dan, o olmasa ben nerden bulucam bu tarifleri, bilemiyorum :) Pandispanya'yı 3 yumurta ve 1su bardağı şekerimizi iyice çırparak yapmaya başladık.
Ardından 1 su bardağı unu, 2yemek kaşığı kakaoyu ve yarım paket kabartma tozunu ekleyerek, iyice karışana kadar çırpıyoruz. Sonra tepsimizin kenarları hariç orta kısmını yağlayarak hamurumuzu içine koyuyoruz. Cahide ablamın önerisi, tepsiyi birkaç kez sert bir zemine vurmak, hava kabarcıklarını yok olması için iyi olacağı yönünde:) Haklı da... önceden ısıtılmış 200derecelik fırına koyuyoruz, kabarmaya başlayınca 150dereceye düşürüyoruz. Pandispanyamızı soğumaya bırakıyoruz.
Şimdi Muhallebimizin tarifine geçelim; 4su bardağı sütümüze, 2y.k. nişasta, 2y.k. un, 8y.k. şeker, 2yumurta sarısı, 4 y.k. hindistan cevizi, 1paket vanilya, 2y.k. kakaoyu katıp, muhallebimizi pişiriyoruz. Pişen muhallebiye 1kare bitter çikolatayı ekliyoruz. Sıcak muhallebi çikolatayı eritiyor, Muhallebimizi de bir kenara soğumaya alıyoruz, yanlız arada karıştırmak gerek kabuk bağlamaması için. Ben bu seferlik taze meyveler yerine fresh,buzluktaki frambuaz,böğürtlen ve yaban mersini kullanmayı tercih ettim.
Kekimi ortadan ikiye kestikten sonra, meyveleri koyup kremamı ekledim, üzerini kekimin diğer kalan yarısını da koyup, kremamın kalanını da güzelce kekimin etrafına kaplayarak, işlemleri tamamladım. Hindistan Cevizi serperek, biraz da kalan meyvelerimden ortasına koyarak süsledim. Tadı bence ve misafirlerimce inanılmazdı. Fatmacım ve Eşi gelirlerken dondurma getirmişlerdi, sade kesme dondurmayla sunduğumuz pasta cidden harika oldu. Afiyet olsun, iyi denemeler :)
 


 





22 Ağustos 2012 Çarşamba

Bayram kapımızdan şöyle bir huuu dedi :):)


Ne çabuk geldi ve geçti, anlayamadık. Dinlenemedik de.. :( Ziyaretlerimiz çok kısa sürdü, bize uğrayansa hiç olmadı :( Demekki biz daha eskimedik diye moral vermeye çabaladım kendime :) Gelgelelim, Bayramların en hüzünlü yanı mezarlık ziyareti oluyormuş, bunu 3 senedir ne yazık ki öğreniverdim.

14 Ağustos 2012 Salı

Bugün Kadir Gecesi


Aylardan en bereketlisi Ramazan, günlerden en değerlisi Kadir Gecesi…
Hayatımızın her anında dualarımız bizi Rab'be yakınlaştırır. Bu geceyse her zamankinden daha da önemli. Mümkün olduğunca Akşam namazından sonra dualarımızı eksik etmeyelim, af dileyelim, içimize sığınalım, Rab'bimize yakınlaşalım. Herkese bol huzurlu bir gece diliyorum. Dualarınızın benimle olsun, benimkiler sizlerle olacak, inşallah.

Çilek Posalı Etimek Tatlısı




Cahide Ablam sağolsun, sayesinde ne arasam bulabiliyorum J  Çilek soslu tatlı dedim, aradığım en hafif tatlılardan birini buldum, bakın tarifine;
8 adet etimek( bir pakette 16 adet var, ben iki küçük borcama yaptım)
Islatmak içim 2 çay bardağı sütü hafif ılıtıyoruz. sonra etimekleri ıslatıyoruz.
Ben Çilekli sosumu, çilek suyu yaptığım zaman hazırlamıştım, Çilek posalarım da değerlensin diye, 1kaşık nişasta ve 1yemek kaşığı toz şeker ekleyerek, az da su koyarak sos haline getirdim.
Muhallebisi ise; 4 su bardağı sütü 2 ymk kaşığı nişasta, 2 ymk kaşığı un, 8 ymk kaşığı şeker, 2yumurta sarısı, 4 ymk kaşığı hindistan ceviz , bir paket vanilya ile karıştırıyoruz. Pişen muhallebiye 2 kaşık tereyağı ekleyip, çırparak altını kapatıyoruz. Muhallebimizi etimeklerin üzerine, sosumuzuda sıcakken bu muhallebimizin üzerine döküyoruz. Soğuyuncaya kadar dışarda bekletip üzerine bol hindistan cevizi dökerek dolaba kaldırabiliriz, 3-4 saat sonra yenmeye hazır, açıkçası, 2dilim ancak beni mutlu etmeye yetti :):)

Buğdaylı Soğuk Çorba ve Fırında Tavuk

Buğdaylı Soğuk Çorba



Fırında Tuğba Tavuğu :)


Biliyorum ki sizlerde benim gibisiniz, illaki yemek tarifine bakmadan evvel fotoğraf incelemesinde bulunuyorsunuzdur, aslında çoğunluk öyledir desek daha doğru olacak. Bence yemeği iyi yapmak kadar, yemeklerin fotoğraflarını da iyi çekmek gerek, evde profesyonel bir makinam olmasına karşın hala bir an evvel çekip de sizlerle paylaşabileyim diye telefonumla çekip buraya koyuveriyorum, şimdilik blog'um konusunda da oldukça amatörüm aslında, neyse günden güne bende öğreniyorum yenilikleri, ayakta uydururum yakında inşallah :)

Gelelim, fotoğraftaki yemeklerimin tariflerine;

İlki bu sıcak havalarda, hararetimiz alacak Soğuk Çorbaya; bir çoğumuzun buzluğunda haşlanmış nohut, buğday, yeşil mercimek vardır, yoksa da birer bardak ayrı ayrı haşlayalım    (bir gece önceden ıslatırsanız, daha çabuk haşlanacaktır). Haşlanmış tüm malzemelerimizi, bir araya toplayalım, bir kenarda yoğurdumuzu az tuz ve az zeytinyağı ve hatta biraz su ile çırpalım. Çırptığımız yoğurdu bir araya topladığımız malzemelerimizle karıştıralım, dilerseniz içerisine taze nane ve taze reyhan da koyabiliriz (kurusu da olur) ..

Ana yemeğimiz ise Fırında bana özgü tavuğuma; 6 tane butu, derisinden ayıralım, bir kenarda bol zeytinyağı, kimyon, kırmızı biber, karabiber, dağ kekiği, ve tuzla butlarımızı ovalayıp, içerisinde 1-2 saat bekletelim. Ocağımıza tavamızı alıp,  mor soğandan (büyük bir tane, dilerseniz iki) yağda çevirelim, sırasıyla bol sarımsak(3-4 diş), yeşil biber (2-3 adet), yarım kırmızı biber ekleyelim. Tüm malzemeler pembeleşince içerisine biber salçasından bir kaşık ekleyip, iyice malzemelere yedirdikten sonra, göz kararı su ekleyelim (su oranına göre tuzu da eklemeyi unutmayalım, ben çok tuzu seven biri olmadığımdan, ölçüsünü veremiyorum, zevkinize kalmış). Bu baharatlı, sebzeli karışımımızın suyu fokurdadıktan sonra altını kapatalım. Tepsimize butları yanlarına dilimlediğimiz patatesleri, domatesleri ekleyelim ve üzerine bu sosu boca edelim. Fırında 180derece de (tabii daha önceden ısınmış) öncelikle üzerini folyolayarak yaklaşık yarım saat pişirelim, sonrasında tavuklarımızı da kontrol ederek, piştiklerini hissedersek, folyoyu kaldıralım, üzeri kızarana dek pişirmeye devam edelim. Afiyet olsun...




9 Ağustos 2012 Perşembe

İki renkli Kek...



Eşimin canı kek istemiş, sahur'da yemesi için, hindistan cevizli alacalı kek yaptım. Çok kolay, bir anda çıkıp gelen misafirleriniz için güzel bir tarif.

Yoğurt Kebabı...



Servis arkadaşım Banucukkk, sayende müthiş bir yemek öğrenmiş oldum, hem de çok kolaymış..Eşimin midesi şenlendi :)
Evde var olan pidelerinizi atmayın, minik minik doğrayın, fırın tepsisine yayın, az yağ gezdirin üzerinde ve fırında kıtırlaşana dek pişirin. Bir kenarda sarımsaklı yoğurdunuzu hazırlayın ama hafif sıvı olsun, pideleri ıslatmak için gerekli olacka. Normalde Banular bu yemeği kıymayla yapıyormuş, ama buzluğumda etim vardı, onunla deneyeyim istedim. Küçük parçalar halinde kestim, harlı ateşte çevirdim, hafif piştiklerinde soğanımı ekledim, sulandırdığım salçayı da ekleyince oluverdi. En üst katına da etleri dizdim tepsime, sonra yemede yanında yat misali, kendimizden geçtik :) Afiyetler ola...

Körili Tavuk ve Deniz Börülcesi Salatası

 
Cumartesi günü, anacığım onca yolu gözetmeden bana geldi, Ama şansına dışarıda öylesi bir yağmur vardı ki, buna rağmen taze yapraklarımı da yanında getirmeye üşenmedi, onun hakkını nasıl öderim bilmiyorum. :) Hemen gelir gelmez, azcık dinleneyim demeden, ilk sorduğu soru "Dolma için içi hazırladın mı? :)" Evvet, anacım hazırlamaz mıyım? :) Öncelikle belirteyim, ben zeytinyağlı dolma da kuş üzümü, fıstık sevmem, çok sade bir dolma içi hazırlarım, içeriğine gelince, bol soğan, bol kuru nane, yenibahar, şeker, karabiber, limon tuzu parçaları ve toz tarçın, hakiki zeytinyağı bile damlatırım tat versin diye. Bence dolmayı lezzetli yapan unsur toz tarçın ve limon tuzu...Denemenizi tavsiye ederim. Yapraklarda taze olduğundan, o kadar taze, o kadar ağızda dağılır olduki anlatamam.. Gülçincim, hatta hafta içi gelen misafirim Deniz ve eşi, Kayınvalidem, iş arkadaşım Zeynep ve İrem de tattılar, yorumlar, çok lezzetli olduğu yönündeydi, hehe...



Pazar akşamına yaptığım ana yemeğim; Kremalı, körili tavuk ve Jasmin pirinçten yaptığım pilav.. Göğüs tavuklarımı, harlı ataşte kavurdum, soğanı, sarımsağı, biberi, mantarı ekledim( daha önce börek tarifindeki gibi) baharatlarım; kimyon, karabiber, köri ve tuzu da ekledim. Son olarak kremayı da koydum ve ocağı kapadım...Pilavımda, bire bir ölçüyle, bir gecede bitecek şekilde ayarlandı. :)



Biz Cumartesi akşamı, kayınvalidemlerle İftar'a Pendik sahilde güzel bir Dürümcüye gittik, oraya da Cumartesi pazarı çok yakındı. Yeşilliklerimi taze almak için, (özellikle Reyhan şerbetim, Yeşil ayranım için) uğramak istedim. Annemle kapanmadan yetişiverdik, yeşilliklerimin dışında annecim Deniz Börülcesi görünce dayanamadı, hayır alma, uğraşamam demelerimi bile dinlemeden almış bulundu :) Tabi evine dönmeden onları ayıkladı da gitti, Selimim için... (Börülceyi kaynar suya atıyorsuni rengi değişince altını kapıyorsun. Süzdükten sonra, kılçıklarından ayıklamak gerekiyor, ayıklanan börülceye zeytinyağı, limon ve bol sarmısak koyarak sunuyorsun, hiç tuz atmayın, kendinden tuzlu bir börülce.
Bunun dışında Gülçin'cim annemin kısırını çok sever. O açıdan annecim, gitmeden kendisine Kısır'ını da yaptı gitti. Aslında Kısır konusunda annemler ellerimiz örtüşüyor, ama ne yalan söyliyim annemin elinden yemek çok daha keyifli :)






Gecenin en güzel Süprizi oldu bu bana; Gülçin'imin ev hediyesi. Biliyor arkadaşının merakını :) Tekrardan çok teşekkürler arkadaşım. En kısa zamanda yeniden bekliyoruz...



Yaz'a özel soğuk ev yapımı içecekler;

Reyhan Şerbeti

Cahide Abla’dan yine müthiş bir tarif denedim; Reyhan Şerbeti. Reyhan’dan şerbet mi olur demeyin, muhteşem bir yaz içeceği, oluyormuş, denedim ve misafirlerime de denettim J  Bir demet Reyhan’ı sıcak suda (8bardak su), bekletiyorsun, içine 7 kaşık şeker ve limon tuzu(5-6 parça) istersen limon kabuğu da ekleyerek, soğumaya bırakıyorsun. Biz buzlu olarak içtik, sodayla karışımı da çok hoş oluyor, aşırı derece de tavsiye edilir…


Yeşil Ayran


Bu da tatlı yerine tuzlu içecek tercih edenlere; bir şişe ayranı Blender’a koyun, içerisine dereotu, maydanoz ve nane ekleyin (birer tutam) ve çalıştırın, buz ve soda eşliğinde müthiş bir yaz içeceği, karşınızda…


Çilek Suyu
Ve bu sıcak yaz günlerinde, market’te çilek bulunca kaçırmadım, aldım tabiiki de J Yarım kg çileğimi, göz kararı 1bardağa yakın şekerle, üzerini geçecek kadar koyduğum suda, çilekler rengini salana kadar kaynattım, sonra da altını kapatıp 15dakika içerisinde beklettim. İçindeki çilekleri blender’a koyarak,(Cumartesi yapacağım pastaya kullanacağım, sos olması için) onu püre yapıp bir kenara kaldırdım, süzülen çilek suyu da eşime sahur için yaptığım kek’in yanında çok ferahlatıcı oldu doğrusu J


Bu arada ayrıca yaptığım Erik Şerbeti'ni de sizlerle paylaşacağım, tıpkı Çilek suyu gibi yaptım, yanlız posasını içerisine ekledim, onda konsantre olarak kullandık, yani içeceğimiz zaman az şerbetten bardağa koyup, su ve buz eşliğinde sunduk...

Erik Şerbeti

3 Ağustos 2012 Cuma

Milföyde Kolay Tavuklu Börek




Eşim oruçlu olduğu için elimden geldiğince ona güzel ve lezzetli şeyler yapmaya çalışıyorum. Bu da öylesi tariflerden biri; Göğüs tavuğunu harlı ateşte soteliyoruz, ardından soğanı, sarımsağını ve sonra da 3 renk biberini ekliyor, soğanları ölene kadar soteliyoruz, köri, kimyon, kekik, karabiber ve tuzunu da ekleyerek yemeğimizi pişiriyoruz. Daha sonra fırın tepsisine, (ben 6 adet milföy hamuru kullandım), milföyü döşüyoruz, ortasına yemeğimizi ekliyoruz, üzerini de kapatıp, susam, çörekotuyla renklendirip, 175derecede kabarana kadar pişiriyoruz. Diğer bir kenarda sarımsaklı yoğurdumuzu hazır bekletiyoruz, fırından çıkar çıkmaz, üzerine bolca yoğurtla servis ediyoruz. Köri otunun tavuğa verdiği o güzel lezzet, bol sarımsaklı yoğurtla birleşince, Şiir gibi oluyor :):)

Afiyet olsun ...


Ailemle İftar Yemeği




Abim, bizi geçtiğimiz Pazar akşamı İftar'a götürdü. Belki yıllardır ilk defa beraber yediğimiz İftar Yemeği'ydi bu. Çekirdek ailemiz, babamsız bir Sofra...

Evin bereketi

 

Geçen hafta İftar Soframda,  9 kişiyi ağırladım, canım kardeşim Esma sayesinde altından başarıya kalktık (Bu seferlik Denizcim gelemedi). O kadar güzel bir hava oluştu ki evimde, anlatamam. Yetmez düşüncesiyle yapılmış yemeklerim, ertesi iki günde bile sofralarımızı şenlendirdi :)

İftar Soframın baş tacı; Cahide hanımın sitesinden bulduğum Müjeddere (Mercimekli Pilav) oldu, denemenizi tavsiye ederim. Diğer yemeklerin dışında, favori tatlım, Güllaç'tı. :)

İftarın tadı her zaman ayrıdır benim için, daha öncede bahsetmiştim; Bereket, bolluk, dualarla dolu bir sofra. Herkese böyle sofralar nasip olsun, dışarıda onca aç kardeşlerimiz varken belki bu kadar özenli sofralar hazırlamak doğru olmuyor ama yine de içimiz rahat etmiyor ki, şu da olsun bu da olsun diyerek; bir bakıyorsun onca çeşit...

Ramazan ayını yarıladık, şurada bayram sabahına ne kaldı ki, bol dualı İftarlarınız olsun...

Bucketzzzzz, abicim ellerine sağlıkkk



Ne zamandır yazamıyordum, bir türlü blog'umu açacak halim olmadı nedense kaç gündür :( Oysa fırsatım vardı.. Neyse size Benim dahi abimin oyunu Bucketz'dan söz ederek başlamak istiyorum güne... Iphone'u olanlar, bağımlılık yaratan bir oyun bu, lütfen bir kez deneyin, ben bugünlerde her boş anımda onla oynar oldum, Her level'i ayrı renklerde, her oyunda farklı karakterler, objeler, dialoglar okadar keyifli ki anlatamam...



Abicim ellerine sağlık, seninle gurur duyuyorum...