9 Ağustos 2012 Perşembe

Körili Tavuk ve Deniz Börülcesi Salatası

 
Cumartesi günü, anacığım onca yolu gözetmeden bana geldi, Ama şansına dışarıda öylesi bir yağmur vardı ki, buna rağmen taze yapraklarımı da yanında getirmeye üşenmedi, onun hakkını nasıl öderim bilmiyorum. :) Hemen gelir gelmez, azcık dinleneyim demeden, ilk sorduğu soru "Dolma için içi hazırladın mı? :)" Evvet, anacım hazırlamaz mıyım? :) Öncelikle belirteyim, ben zeytinyağlı dolma da kuş üzümü, fıstık sevmem, çok sade bir dolma içi hazırlarım, içeriğine gelince, bol soğan, bol kuru nane, yenibahar, şeker, karabiber, limon tuzu parçaları ve toz tarçın, hakiki zeytinyağı bile damlatırım tat versin diye. Bence dolmayı lezzetli yapan unsur toz tarçın ve limon tuzu...Denemenizi tavsiye ederim. Yapraklarda taze olduğundan, o kadar taze, o kadar ağızda dağılır olduki anlatamam.. Gülçincim, hatta hafta içi gelen misafirim Deniz ve eşi, Kayınvalidem, iş arkadaşım Zeynep ve İrem de tattılar, yorumlar, çok lezzetli olduğu yönündeydi, hehe...



Pazar akşamına yaptığım ana yemeğim; Kremalı, körili tavuk ve Jasmin pirinçten yaptığım pilav.. Göğüs tavuklarımı, harlı ataşte kavurdum, soğanı, sarımsağı, biberi, mantarı ekledim( daha önce börek tarifindeki gibi) baharatlarım; kimyon, karabiber, köri ve tuzu da ekledim. Son olarak kremayı da koydum ve ocağı kapadım...Pilavımda, bire bir ölçüyle, bir gecede bitecek şekilde ayarlandı. :)



Biz Cumartesi akşamı, kayınvalidemlerle İftar'a Pendik sahilde güzel bir Dürümcüye gittik, oraya da Cumartesi pazarı çok yakındı. Yeşilliklerimi taze almak için, (özellikle Reyhan şerbetim, Yeşil ayranım için) uğramak istedim. Annemle kapanmadan yetişiverdik, yeşilliklerimin dışında annecim Deniz Börülcesi görünce dayanamadı, hayır alma, uğraşamam demelerimi bile dinlemeden almış bulundu :) Tabi evine dönmeden onları ayıkladı da gitti, Selimim için... (Börülceyi kaynar suya atıyorsuni rengi değişince altını kapıyorsun. Süzdükten sonra, kılçıklarından ayıklamak gerekiyor, ayıklanan börülceye zeytinyağı, limon ve bol sarmısak koyarak sunuyorsun, hiç tuz atmayın, kendinden tuzlu bir börülce.
Bunun dışında Gülçin'cim annemin kısırını çok sever. O açıdan annecim, gitmeden kendisine Kısır'ını da yaptı gitti. Aslında Kısır konusunda annemler ellerimiz örtüşüyor, ama ne yalan söyliyim annemin elinden yemek çok daha keyifli :)






Gecenin en güzel Süprizi oldu bu bana; Gülçin'imin ev hediyesi. Biliyor arkadaşının merakını :) Tekrardan çok teşekkürler arkadaşım. En kısa zamanda yeniden bekliyoruz...



Yaz'a özel soğuk ev yapımı içecekler;

Reyhan Şerbeti

Cahide Abla’dan yine müthiş bir tarif denedim; Reyhan Şerbeti. Reyhan’dan şerbet mi olur demeyin, muhteşem bir yaz içeceği, oluyormuş, denedim ve misafirlerime de denettim J  Bir demet Reyhan’ı sıcak suda (8bardak su), bekletiyorsun, içine 7 kaşık şeker ve limon tuzu(5-6 parça) istersen limon kabuğu da ekleyerek, soğumaya bırakıyorsun. Biz buzlu olarak içtik, sodayla karışımı da çok hoş oluyor, aşırı derece de tavsiye edilir…


Yeşil Ayran


Bu da tatlı yerine tuzlu içecek tercih edenlere; bir şişe ayranı Blender’a koyun, içerisine dereotu, maydanoz ve nane ekleyin (birer tutam) ve çalıştırın, buz ve soda eşliğinde müthiş bir yaz içeceği, karşınızda…


Çilek Suyu
Ve bu sıcak yaz günlerinde, market’te çilek bulunca kaçırmadım, aldım tabiiki de J Yarım kg çileğimi, göz kararı 1bardağa yakın şekerle, üzerini geçecek kadar koyduğum suda, çilekler rengini salana kadar kaynattım, sonra da altını kapatıp 15dakika içerisinde beklettim. İçindeki çilekleri blender’a koyarak,(Cumartesi yapacağım pastaya kullanacağım, sos olması için) onu püre yapıp bir kenara kaldırdım, süzülen çilek suyu da eşime sahur için yaptığım kek’in yanında çok ferahlatıcı oldu doğrusu J


Bu arada ayrıca yaptığım Erik Şerbeti'ni de sizlerle paylaşacağım, tıpkı Çilek suyu gibi yaptım, yanlız posasını içerisine ekledim, onda konsantre olarak kullandık, yani içeceğimiz zaman az şerbetten bardağa koyup, su ve buz eşliğinde sunduk...

Erik Şerbeti

3 Ağustos 2012 Cuma

Milföyde Kolay Tavuklu Börek




Eşim oruçlu olduğu için elimden geldiğince ona güzel ve lezzetli şeyler yapmaya çalışıyorum. Bu da öylesi tariflerden biri; Göğüs tavuğunu harlı ateşte soteliyoruz, ardından soğanı, sarımsağını ve sonra da 3 renk biberini ekliyor, soğanları ölene kadar soteliyoruz, köri, kimyon, kekik, karabiber ve tuzunu da ekleyerek yemeğimizi pişiriyoruz. Daha sonra fırın tepsisine, (ben 6 adet milföy hamuru kullandım), milföyü döşüyoruz, ortasına yemeğimizi ekliyoruz, üzerini de kapatıp, susam, çörekotuyla renklendirip, 175derecede kabarana kadar pişiriyoruz. Diğer bir kenarda sarımsaklı yoğurdumuzu hazır bekletiyoruz, fırından çıkar çıkmaz, üzerine bolca yoğurtla servis ediyoruz. Köri otunun tavuğa verdiği o güzel lezzet, bol sarımsaklı yoğurtla birleşince, Şiir gibi oluyor :):)

Afiyet olsun ...


Ailemle İftar Yemeği




Abim, bizi geçtiğimiz Pazar akşamı İftar'a götürdü. Belki yıllardır ilk defa beraber yediğimiz İftar Yemeği'ydi bu. Çekirdek ailemiz, babamsız bir Sofra...

Evin bereketi

 

Geçen hafta İftar Soframda,  9 kişiyi ağırladım, canım kardeşim Esma sayesinde altından başarıya kalktık (Bu seferlik Denizcim gelemedi). O kadar güzel bir hava oluştu ki evimde, anlatamam. Yetmez düşüncesiyle yapılmış yemeklerim, ertesi iki günde bile sofralarımızı şenlendirdi :)

İftar Soframın baş tacı; Cahide hanımın sitesinden bulduğum Müjeddere (Mercimekli Pilav) oldu, denemenizi tavsiye ederim. Diğer yemeklerin dışında, favori tatlım, Güllaç'tı. :)

İftarın tadı her zaman ayrıdır benim için, daha öncede bahsetmiştim; Bereket, bolluk, dualarla dolu bir sofra. Herkese böyle sofralar nasip olsun, dışarıda onca aç kardeşlerimiz varken belki bu kadar özenli sofralar hazırlamak doğru olmuyor ama yine de içimiz rahat etmiyor ki, şu da olsun bu da olsun diyerek; bir bakıyorsun onca çeşit...

Ramazan ayını yarıladık, şurada bayram sabahına ne kaldı ki, bol dualı İftarlarınız olsun...

Bucketzzzzz, abicim ellerine sağlıkkk



Ne zamandır yazamıyordum, bir türlü blog'umu açacak halim olmadı nedense kaç gündür :( Oysa fırsatım vardı.. Neyse size Benim dahi abimin oyunu Bucketz'dan söz ederek başlamak istiyorum güne... Iphone'u olanlar, bağımlılık yaratan bir oyun bu, lütfen bir kez deneyin, ben bugünlerde her boş anımda onla oynar oldum, Her level'i ayrı renklerde, her oyunda farklı karakterler, objeler, dialoglar okadar keyifli ki anlatamam...



Abicim ellerine sağlık, seninle gurur duyuyorum...


22 Temmuz 2012 Pazar

Yine Ramazan geldi, sen yoksun Baba...


Annem masayı donatırdı çok eskiden. Babam masada illaki kahvaltılıklarda olsun isterdi. Yapılan onca yemek, kahvaltı edildikten sonra yenirdi, hatırladığım en eski Ramazan soframızda, "ailece".

17 Temmuz 2012 Salı

Bu sabah yağmur var, İstanbul'da...

Bu sıcakların ardından, Rabbimin bir lütfu, Yağmur...
Bende bu havaya uygun slow müziklerle güne başladım; Sezen'den "Geçer", İncesaz'dan nostaljik şarkılar...
Yağmur bana göre huzuru anımsatıyor. Bizim şu kısacık hayatta bulamadığımız, bulmaya çok da uğraşmadığımız, içimizde var olan, ama kıyılara köşelere sıkışmış, yaşama sebebi güzelim huzur. Az bulunan şeyler her zaman çok kıymetlidir ya; yüzünü birazcık gösterip çabuk kayboluverdiğindendir, huzurun da kıymeti.
Huzurumu bulduğum resimlerimden birini sizlerle paylaşmak isterim bugün.
Sevgiyle ve huzurla kalın...


13 Temmuz 2012 Cuma

Unsuz kurabiye nasıl yapılır?


Akşam eve gelir gelmez, heyecanla yemeğimi bile yemeden yapmaya koyuldum bu güzelim kurabiyeleri, nasıl mı?

Bol hindistan cevizli, kuru kayısılar, ceviz ve şam fıstığı ile bezenmiş bir çeşit mutluluk hapı :)

Denenebilecek, oldukça kolay tarifi, kısaca anlatıyorum; 1 bardak hindistan cevizi, yarım bardak ceviz, yarım bardak şamfıstığı ( ama bunlar çekilmiş olmalı) bir bardakta kuru kayısı doğrayıp ekliyoruz, 2 yumurta akını kırıyoruz, 1bardağa yakın da toz şeker, ben çok tatlı olmasın diye bardağın bir iki parmak aşağısında koydum ve karıştırdım. İstediğiniz büyüklükte, ki ben kayısı büyüklüğünde yaptım; sadece 15adet çıktı.. Yağlı kağıt serili tepsiye dizdim, 175derecede 20 dakikada piştiler, denemek isterseniz eminim çok beğeneceksiniz. Afiyetler olsunn, bu arada bu tarifi internetten buldum, ben ek olarak içerisini şamfıstığı kattım, canınız nasıl isterse öyle yapabilirsiniz. :):) Bilginize...

12 Temmuz 2012 Perşembe

Eşime Hitaben...


Bugünü eşime adamak istiyorum, aslında her günüm onun. Bugünün ayrı bir önemi var; evliliğimizin üzerinden tam 5 ay geçti, o yüzden özel bir güne özel bir blog yazısı olsun istedim...

9 Temmuz 2012 Pazartesi

Maşukiye-Saklı Bahçe’de kahvaltı ve Yaban Mersinli Muffin tarifi…





İki hafta öncesinden karar vermiştik, Pazar sabahı güzel bir yere kahvaltıya gidelim diye, yegane aile dostlarımızdan Birnur’cum ve sevgili Koray ile JJ Birnur’cuk karar vermiş, Maşukiye’ye gitmeye, valla doğru karar vermiş, gidince anladık.., Uzun zamandır böyle güzel bir yerde kahvaltı etmemiştik, Şelale ve Selvi boylu ağaçların ortasında, doğayla iç içe.. Minicik demlikte demlenmiş çayın tadı hepimize öyle leziz geldi ki, acaba oranın havasından mı neydi anlamadık ama o küçük çaydanlıktan nerdeyse kişi başı 4er bardak çay çıktı, inanılmazdı. J Ara ara yağmur damlaları atıştırdı, ara ara da güneş güzel yüzünü gösterdi. Ama ne güzel bir kahvaltıydı, sakinlik, şehirden uzak, sıkıntı stresten arınmış bir ortamda sevdiklerimizle beraber olmak, eğer okuyorsanız teşekkürler birnur-koray. Biz çok ama çok keyif aldık sizinle olmaktan...

Kahvaltı sonrası Kahvelerimizi yudumladık, fallara baktık, köy pazarını gezdik, taze sebzeler ve ne zamandır aradığım ama bulamadığım yaban mersininden aldık, Sapanca gölü’nde deniz bisikletine bindik, fotolar çekildik, sohbet ettik ve cidden çok eğlendik… Herkese Maşukiye-Kartepe-Sapanca tavsiye edilir…

Muffin Tarifim;

Akşam üstü evimize geldik, tabii boş durulur mu, yaban mersinli muffin yapmaya koyuldum, eşim de bu kez yardımını esirgemedi benden; keki baştan sona o çırptı, üzerine meyveleri o serpti. J Eğer denemek isterseniz, muffin yapımı çok kolay, içine ne koymak isterseniz koyabilirsiniz, ana malzemesine gelince; 2 yumurta (çok iyi çırpılacak-püf nokta), 1 bardak toz şeker(yavaşça dökülecek), 1 vanilya, 1 çay bardağı yoğurt ve 1 çay bardağı sıvıyağ, hepsi eklenecek, son olarak 1+1/4 bardak un, yarım paket kabartma tozu ile elenerek içine eklenecek. 180derecede (tabii ısınmış fırında) pişmeye bırakılacak, üzeri kızarınca muffin’ler pişmiş demektir, afiyet olsun…




4 Temmuz 2012 Çarşamba

Birimde bayanlar çay muhabbeti:)

Birim


Eveeet, Ayşe arkadaşımızın ısrarı üzerine böyle bir etkinliğe girişmiş olduk, aslında fena da olmadı JJ Tabii erkeklerimiz sadece yemeyle yetindiler o ayrı. J Bayanlarımız da çoğunluk olarak tatlıcı olduğumuzu bir kez daha gösterdik. Bendeniz arkadaşların deyimiyle maharetlerimi gösterdim. Un kurabiyesi, haşhaşlı kek ve patatesli muffinlerimle sahalara çıktım.JJ

Yalnız İmran’ın kurabiyesi, Sezin’in ıslak kek’i, Burcu’nun incir tatlısı bence çok güzeldi. J Pınar’cım, Elif’cim ve İrem’cim sizler için kesenize bereket demek istiyorum, yapmasanız da katkılarınızdan ötürü.

Günün en önemli kişisine sıra geldi: Ayşeee, günlerce tuzlu yapın diye başımızın etini yedi durdu, ve sağ olsun bol tuzlu bir sarmayla güne adım attı J, kızmıyorsundur umarım böyle dedim diye, hem ev kadını, hem iş kadını, hem de anne olması çok zor tahmin ediyorum. Ben hala iş kadınlığı ve ev kadınlığında bir ipte sallanan cambaz gibiyim…

Bu arada dünden hepinizin ellerine sağlık, bugün Beraat kandili, kandilin sevabına rabbim nimetlerimizi kabul etsin. Bugün de Denizciğimin elinden ilk kandil simidimi tattım, yine On numaraydı, Allah kabul etsin. Herkese de şimdiden afiyet olsun. Lütfen dualarınızdan bizleri eksik etmeyin bu gece…